16 Mart 2008 Pazar

Çal Çevresinin İşgal Edilmesi / İbrahim Balık


Çal Çevresinin İşgal Edilmesi

Bütün bu gayretli çalışmalara rağmen yukarıda da değindiğimiz gibi, ilk anlarda Yunan ilerleyişini durdurmak mümkün olmamıştır. 

Yunanlılar üç ayrı noktadan Çal'a doğru yaklaşmaya başlamışlardır. Birinci kol Buldan - Güney istikametinden Çal'a yaklaşmıştır. İkinci kol Ulubey - Karahallı yönünden ilerleyişini sürdürmüş ve Bekilli'ye kadar gelmiştir. Üçüncü kol ise Çivril yönünden gelmiş ve bu Yunan birlikleri Dayılar - Aşağiseyit bölgesini işgal etmiştir. 

Nitekim Haziran 1920 başlarında Yunanlılar genel bir saldırıya daha geçtiler. Bu saldırı sonunda Nazilli, Yunanlıların eline geçti. Kuyucağa doğru çekilen birliklerimiz Burhaniye'yi de (Buharkent) bırakmak zorunda kaldılar. 

5 Temmuz günü Alaşehir’den ilerleyen Yunan kuvvetleri, Zeki Bey müfrezesini geri püskürttüler ve Buldan’ı işgal ettiler. Yüzbaşı Yusuf Ziya emrindeki birliklerle dağ yollarından Güney'e yöneldi ve yağışlı bir günde zorlu bir geri çekilme ile Güney'e geldi. 

Bu arada Çal’ın Menderesin kuzeyinde bulunan bazı köyleri de işgal edildi. Karahallı tarafından gelip Bekilli 'yi işgal eden Yunan birlikleri Süller'e de bir miktar kuvvet göndermiştir. 

Müftü Ahmet İzzet Efendi'nin Milli Mücadele lehindeki çalışmaları, Yunanlılar tarafından da bilinmekteydi. Müftü Efendinin köyü olan Süller'e gelen Yunan askerleri kendisini aramıştır. Ancak Müftü Efendi'yi bulamayan Yunan askerleri, evini, değirmenini yakmış-yıkmış, 8–10 yük kap-kacak, kitap ve diğer bir takım eşyalarını yağma ve tahrip etmiştir. 

Ağustos 1920'de 135. Alayımız Çal ve Çivril dolaylarına geldi. Buna rağmen Yunanlıların 5. Tümeninin, 4. alayı Albay Yorkiyos Ziros komutasında Uşak istikametinden gelerek 8 Ocak 1921 günü Çivril ve çevresini işgal etti. 

Bu işgal 9 gün sürdü ve bu ilk işgal sırasında Kızılcasöğüt, Konak (Kıralan) dolaylarında Yunan birlikleri ile yer yer çarpışmalar oldu. Kasım 1920'de tedbir amaçlı olarak Sarayköy'de bulunan 57. Tümen, alayının birisini burada bırakıp geri kalan birlikleri ile Çal Ortaköy'e gelip yerleşti. 

17 Ocak 1921 gecesi Yunanlılar Çivril dolaylarından çekildiler ve Ulubey'de bulunan kuvvetlerinin bir kısmını da alıp bu birliklerini Sarayköy cephesine kaydırdılar. 

Bu ilk denemede Yunanlılar Çal'a çok fazla yaklaşmadı. Ancak işgalin soğuk yüzü Çal' da kendini iyice hissettirdi. 

Yunanlılar 1 Nisan 1921 'de Çivril'i tekrar işgal ettiler. Bu işgal sırasında Yassıhöyük ve Yamanların batısına da bir tabur gönderdiler. Bu tabur Çal' in bazı köylerini Bekilli dahil işgal etti. 

Diğer taraftan da, bir başka Yunan birliği tekrar Aşağiseyit ve Dayılar çevresini işgal etti. Top tepesi olarak bilinen bölgeye yerleştirdikleri topları ile menderesin karsı tarafını (Yukariseyit, Mahmutgazi, İsabey ve Çal) tehdit etmeye başladılar. 

Zaman zaman yaptıkları top atışları ile yöre halkını rahatsız edip baskı altında tutmuşlardır. Özellikle un değirmenlerinin çok olduğu ve o dönemde bu özelliği itibariyle stratejik önemi yüksek olan Değirmendere mevkisinin tehdit altında bulunması yöre halkını ciddi şekilde sıkıntıya soktu. Un öğütülemeyişi yörede büyük boyutlu ekmek ve açlık sıkıntısına sebep oldu ve çok ilkel şartlarla insanlar ekmek ihtiyaçlarını gidermeye çalıştılar. 

Bu arada yöre halkı kendi imkânları ile savunma tedbirleri almaya çalışmışlardır. Bu çerçevede Büyük Menderes üzerinde bulunan ve Aşağıseyit ile Yukarıseyit arasındaki ulaşımı sağlayan köprüler Yunanlıların kullanmaması için halk tarafından yıkılmıştır. 

Ayni şekilde Ortaköy'den Buruk Mustafa isimli kişinin rehberliği ile Eşme’nin Elvanlar bölgesinde bulunan, Yunanlıların kullanabileceği köprü de Türk müfrezeler tarafından havaya uçurulmuştur. 

Ayni tarihlerde diğer taraftan Kabalar'da bulunan bir müfreze Yunanlıların şiddetli taarruzu karşısında fazla tutunamamış ve Zeyve (Akkent) köprüsüne kadar çekilmiştir. 

İşgal bu kez uzun sürmüştür. Yunanlılar Çal’ın bazı köylerini de ellerinde bulundurdukları işgallerini tam 17 ay sürdürmüşlerdir. Bu süre içinde sürekli korku, endişe ve işgalin ağır psikolojik baskısı Çal ve köylerini bir hayli yıpratmıştır. 

26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruz, Yunanlıların Sakarya savaşından sonra oluşturdukları siperlerinden atılmalarını sağladı. 

Yunanlılar son bir direniş savaşı vermek için kuvvetlerinin tamamını Dumlupınar bölgesinde toplamaya başladı. 30 Ağustos günü bizzat Mustafa Kemal tarafından yönetilen bu savaşı da kaybeden Yunanlılar, panik halinde İzmir’e doğru çekilmeye başladılar. 

Bu gelişme üzerine, Çal çevresindeki Yunan birlikleri de Uşak’taki Yunan birliklerine katılmak üzere bölgeden ayrılmışlardır. Böylece Çal ve çevresindeki işgal sona ermiştir.
* * * * * * * * * 
Kaynak: "BELGELER IŞIĞINDA ÇAL TARİHİ" / İbrahim Balık - Çal Belediyesi Kültür hizmeti

Hiç yorum yok: