16 Mart 2008 Pazar

Yunanlıların Çal ve Çevresinde Yaptıkları Zulümler / İbrahim Balık


Yunanlıların Çal ve Çevresinde Yaptıkları Zulümler

Bütün işgal bölgelerinde olduğu gibi, Çal’ın işgal altındaki bazı köylerinde de işkence ve zulümler yaşanmıştır. 

Çal Kaymakamı Şemsettin Bey, 11 Temmuz 1919 tarihinde Denizli Mutasarrıflığına gönderdiği mektupta Çal köylerinde yaşanan mezalimlerle ilgili şu bilgileri vermektedir. 

Molla Köyünden Kadıoğlu Ömer'in evini basmışlar, çeşitli işkencelerden sonra 5000 lirasını gasp etmişlerdir. Daha sonrada kendisini öldürmüşlerdir. 
Yine aynı köyün hayvanlarını zorla toplamışlar ve Kralları Kostantin'in şerefine kesip askerlerine yedirmişlerdir. Bu duruma razı olmak istemeyen Çevrecioglu Mehmet, Topal Ali ve Hacı Ahmet Ağa, bizzat komutan tarafından feci şekilde dövülmüştür. Şeyh Elvan (Şalvan) ve Kavaklar köyünde halka zorla istihkâm kazdırılmıştır. 

Yine bu köylerde birtakım tecavüz olayları yaşanmıştır. Şeyh Elvanlı (Şalvan) Şibalakoğlu Mehmet Ali, Yunan askerlerinin istediği 1000 lirayı vermediği için, önce feci şekilde dövülmüş, peşinden de işkence ile öldürülmüştür. 

Köstekli Hacı Ahmet ve damadı Mahdut Efendilerin evleri basılarak, paraları ve eşyaları gasp edilmiştir. Hacı Hasan'dan zorla altın ve para alınmıştır. Hafız Veli isimli bir şahsin 14 devesi gasp edilmiştir. Hafız Nafiz Efendi, karısı ve iki çocuğu Yunanlılar tarafından öldürülmüştür. 

Deşdemir Köyünden Hacı Mehmet Efendi'nin pamuk tarlasında çalışan annesi ile oğlu Hasan öldürülmüştür. 

Yine işgal altındaki köylerden pek çok para ve malzeme zorla toplanarak İzmir’e gönderilmişti. 

Hançalarlı Hacı Kurular isimli zengin bir aileye işkence yapılmış, oğulları Molla Mehmet öldürülmek istenmiştir. Aile çok yüklü paralar vererek oğullarını Yunanlıların ellerinden kurtarmışlardır. 

Bahadınlar köyünden Ramazan Ağa’yı casusluk yaptığı gerekçesi ile öldürmüşlerdir. Yunanlılar Aşağiseyit köyündeki işgal sırasında halka, kağnıları ilc zorla Şalvan'daki buğday ambarında bulunan buğdayları karargâhlarının bulunduğu Çivril'e taşıttırmışlardır. Köy sakinlerinden bu nakliye işine katılmak istemeyenler Yunan askerleri tarafından dövülmüş ve çeşitli işkencelere maruz bırakılmışlardır. Yine ayni köyden askerde oğulları olan bir aileye çeşitli işkenceler yapmışlardır. 

Elbette yunanlıların Çal ve çevresinde yaptıkları zulümler bunlarla sınırlı değildir. Bunlar kayda geçirilebilen belgeli işkencelerin bir kısmıdır. Bunların çok ötesinde daha büyük işkenceler yapıldığı muhakkaktır. Nitekim bölge halkı arasında daha pek çok işkence ve zulüm olayı yıllardan beri anlatıla gelmektedir. Yıllarca bu yörenin çocukları dedelerinden ve ninelerinden, masal yerine işgal yıllarının acı hatıralarını dinleyerek büyümüşlerdir. 

Bu arada özellikle Sakarya savaşının kazanılması Türk Milletinde kurtuluş umudunu iyice güçlendirmiştir. 

Mustafa Kemal'in öncülüğünde Türk Milleti kurtuluş için bütün imkânını son damlasına kadar seferber etmiş ve 26 Ağustos 1922 günü Büyük Taarruz başlamıştır. 

Türk insanı yediden yetmişe topyekûn bu büyük mücadeleye hazırlanmıştır. Savaşarak, cephane taşıyarak, mermi yaparak, elbise dikerek, askere çorap örerek, elinden hiçbir şey gelmez ise dua ederek Büyük Taarruza katılmıştır. 

Nihayet bu savaşın sonunda bölgedeki işgalle beraber Yunan zulmü de sona ermiştir. Yörede korku, endişe ve hüzün yerini, heyecan, umut ve sevince bırakmıştır. 

İşte, Yunanlıların bu geri çekilmesine bağlı olarak Çal çevresindeki Yunan birlikleri de Uşak istikametine çekilmiş ve bölgede 17 ay devam Yunan işgali sona ermiştir. 

Yunanlılar panik halinde çekilirken, Çal’ı ve köylerini büyük ölçüde tahrip edip yakmaya fırsat bulamamıştır. 

Sonuçta Yunanlılar bütün İç ve Batı Anadolu'da olduğu gibi Çal’ı da, nesiller boyu anlatılacak kötü hatıralar bırakarak çekilip gitmişlerdir. Aynen geldikleri gibi!...
* * * * * * * * * * 
Kaynak: "BELGELER IŞIĞINDA ÇAL TARİHİ" / İbrahim Balık - Çal Belediyesi Kültür hizmeti

Hiç yorum yok: